Organik beslenme sizi doğal, zinde ve sağlıklı bir hayata davet eder. Size doğanın bir parçası olduğunuzu hatırlatır.
Sağlıklı hayat kavramı gelişen teknoloji ile birlikte hayatımızın önemli bir kavramı oldu. Bugün doğal üretim ile üreticilerin iş yükünün artması, alınan verimin modern tarıma göre daha az olması gibi pek çok nedenden, organik üretim yapılması güçleştiriyor. Türkiye de özellikle son zamanlarda tüketicinin organik konusundaki bilinç yetersizliği fazlasıyla kötüye kullanılmaya başlandı.
Birçok ürünün üzerinde gerçekten organik prosedürüne uymadığı halde “% 100 organiktir” ibaresi yer alabiliyor. Firmalar özellikle bitkisel ürünlerde kullandıkları bitkileri zaten doğadan topladıklarını ve doğadaki her şeyin de organik olduğunu belirtiyorlar. Uluslararası sertifikasyon kuruluşları, üretimin başından sonuna kadar denetim ve araştırmalar yaparak ürünü organik olduğunu belirten bir sertifikayla belgelendiriyorlar.
Tüketici olarak ürünü alırken dikkat etmesi gereken nokta, ürünün denetleme kurumlarının verdiği “organik” ibareli ve sertifika numarası yazılı bir etikete sahip olmasıdır. Çünkü her doğal ürün organik değildir.
Organik; bitki ve hayvan besinlerinin hiçbir şekilde genetiğiyle değiştirilmeden doğal yollarla üretilmesine denir. Bir ürünün Organik Sertifika sahibi olabilmesi için: Avrupa Birliği standart ve kurallarına göre T.C. Tarım Bakanlığı’nın yetkilendirdiği (çoğu uluslararası yetkili) sertifika kuruluşları tarafından, tarladan sofraya gelene kadar tüm aşamalarının denetlenmesi ve belirlenen kriterlere uygun olması gerekir. En doğal yöntemlerle elde edilen organik ürünler, diğer ürünlere göre daha lezzetli ve besin değerleri yüksek ürünlerdir. Organik besinlerle beslenen kişiler hastalıklara karşı doğal bir korunma yolu geliştirilmiş olurlar. Özellikle kanser ve diğer birçok hastalıktan kendilerini koruyarak sağlıklı yaşarlar.
Organik besinler tüketen bireylerin kansere yakalanma riski daha azdır. Kanser, çağımızın önemli hastalıklarından biridir. Özellikle akciğer kanserinden sonra en sık rastlanan ikinci kanser türü kolon kanseridir. Yanlış beslenmeye bağlı ortaya çıkan bu kanser türünden korunmak için doğal beslenmeyi hayatımıza sokmamız oldukça önemlidir.
Doğal beslenme başka bir deyişle organik beslenme sağlıklı bir hayat sürdürmenin önemli temeli. Ama her doğal ürünün organik olmadığını unutmamak gerekir.
Organik ürünleri tercih ederken sertifikalarının olup olmadığını dikkat edilmesi gerekir. Organik üretim yapabilmek için yetkili kuruluşlar tarafından tarlanın, çiftçinin, gübrenin, yetişen ürünün, ürünü işleyen kuruluşun ve paketleyip pazarlayanın tüm süreçlerinin denetlenerek sertifikalandırılması gerekir. Toprak iki senede bir nadasa bırakılarak, dinlendirilir ve üretim için yeterli minerallere sahip olması sağlanır. Üretim alanlarının sanayi bacaları, otoyol gibi çevre kirliliği yaratan yerlerden en az 5 km uzaklıkta olması gerekmektedir. Doğal tohum kullanılarak, doğal gübre ve kısmi ilaçlama yapılmalıdır. Tüm bu kriterlerin maliyetli olması ve rekoltenin düşük olması organik ürünlerin diğer ürünlerin fiyatlarına göre daha yüksek olmasına neden olmaktadır.
Koska olarak biz de organik üretimi destekleyerek tüketicilerimizi sağlıklı ürünlerle buluşturuyoruz. Organik sertifikalı ürünlerimizin tamamında yine organik sertifikalı ham maddeler kullanılarak üretip, evlerinize getiriyoruz.
Ürünlerin mutlaka yetkili kuruluşlar tarafından verilmiş olan sertifikası olmasına dikkat etmeliyiz. Meyveyi mevsiminde, sebzeleri gününde tüketmeliyiz. Organik beslenmiş hayvanın eti, sütü, yoğurdu, yumurtasını tüketmeliyiz. Et tüketiminde de sınai hayvancılık ile yetiştirilen hayvanları değil, serbest gezen çiftlik hayvanlarının etleriyle beslenmeliyiz.
Sağlığımızın her şeyden daha önemli ve değerli olduğunu düşünürsek toprakta yetişen bitki ve sebzeleri, dalından düşen meyveleri ve otla beslenen çiftlik hayvanlarının besinlerini tüketmeliyiz.
GDO’lu besinlerin ülkemize girişi yasak olsa da hayvan yemi olarak ülkemize giriyor. GDO’lu yemi yiyen hayvanın dışkısından doğaya ve toprağa geçiyor. Daha sonra topraktaki bitkiyle beslenen hayvanlara geçerek sadece o tarım alanı değil. Böcek ve kelebekler yardımıyla farklı tarım alanlarına kadar ulaşıyor ve böylelikle organik tarım alanları azalıyor.
Organik tarım alanı kadar önemli bir konu da organik hayvancılık. Bir hayvanın etini, sütünü lezzetli kılan şey serbest beslenme şeklidir. Bunun içinde sanayi tipi yemle hayvanların beslenmemesi gerekir. Yeşillik yiyen hayvanın yağında tıpkı yosun tüketen balıktaki gibi omega-3 oluşur.
Etiketler :
Paylaş:
Online Mağaza
100 yılı aşkın tecrübesi ile nice nesilleri büyüten Koska ürünlerine online mağazamızdan ulaşabilirsiniz.
ALIŞVERİŞE BAŞLA